Ebulfez Elçibey

Eski  Azerbaycan Cumhurbaşkanı

Türk dünyası, tarih boyunca sürekli zorluklarla karşılaşmış ve mücadele vermiştir. Bu mücadelelerden en zoru kuşkusuz Sovyetler Birliği döneminde olmuştur. Sovyetlerin politikalarına maruz kalan Türkler, kültürlerinden uzaklaşmamak için büyük çaba sarf etmişlerdir. Bu dönemde Türklük bilincinin korunması için mücadele eden lider ve düşünürler olmuştur. Türk dünyasına hizmet eden bu önemli kişilerden biri de şüphesiz Ebulfez Elçibey’dir. Azerbaycan’ın kurucusu Elçibey, her fırsatta Mustafa Kemal’in askeri olduğunu dile getiren büyük devlet adamıdır.

Azerbaycan’ın ve Türk dünyasının efsanevi isimlerinden Ebulfez Elçibey, 1938’de Nahcıvan’ın Keleki köyünde doğmuştur. Bakü Devlet Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümünden 1962 yılında mezun olan Elçibey, mezuniyetinden kısa bir süre sonra Mısır’a tercüman olarak gönderilmiştir. Azerbaycan’a döndükten sonra zamanını ve enerjisini millî şuurun uyanmasına harcayan Ebulfez Elçibey, bu faaliyetleri nedeniyle 15 Ocak 1975’te tutuklanmış ve 1,5 yıl hapiste kalmıştır.

Azerbaycan’ın bağımsızlığı için uzun yıllar mücadele eden, düşüncelerinde, Mirza Feth Ali Ahundzade, Ahmet Ağaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk, Mehmet Emin Resulzâde ve Alparslan Türkeş’ten etkiler taşıyan Elçibey, 16 Temmuz 1989 tarihinde Azerbaycan Halk Cephesi Partisine Başkan seçilmiştir.

Sovyetler Birliği’nin dağılma işaretleri vermesi üzerine Azerbaycan Türkleri de bağımsızlık için harekete geçmiştir. Azerbaycan Türklerinin bu isteği, 19-20 Ocak 1990 tarihinde Sovyet ordusu tarafından kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Ebulfez Elçibey, 130 kişinin hayatını yitirdiği, 700 kişinin yaralandığı bu üzücü olaya rağmen, Mehmet Emin Resulzâde’den miras aldığı “Yükselen Bayrak Bir Daha İnmez” parolası eşliğinde mücadelesine devam etmiş ve 30 Eylül 1991 tarihinde Azerbaycan bağımsızlığını ilan etmiştir. Ayaz Muttalibov’un kısa süren Cumhurbaşkanlığının ardından, 7 Haziran 1992 tarihinde ilk defa yapılan demokratik cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Halk Cephesi lideri Ebulfez Elçibey, Azerbaycan Cumhurbaşkanlığına getirilmiştir.

Halk Cephesi iktidarı birçok siyasal, ekonomik ve sosyal probleme rağmen büyük yeniliklere imza atmıştır. Kril alfabesi bırakılarak tekrar Latin Alfabesine geçilmiş, Türk dili resmi dil olarak belirlenmiş, Azerbaycan’daki Rus ordusu Mayıs 1993’te Azerbaycan’dan çıkarılmış, ilk defa millî para tedavüle çıkarılarak kullanılmaya başlanmış, uluslararası birçok kuruluşa üye olunmuş, Türkiye ile çok yakın ilişkilerin yanı sıra, dünya ülkeleri ile ekonomik, sosyal, kültürel, diplomatik ilişkiler başlatılmıştır.

Elçibey’in iktidarına karşı 4 Haziran 1993’de Gence’de başlayan ayaklanma büyüyerek Bakü’ye kadar yayılmış, bu ayaklanma üzerine Halk Cephesi İktidarı sona ermiş ve Ebulfez Elçibey, kardeşkanı akmasının önüne geçip Azerbaycan’ı bir iç savaştan uzak tutmak için Bakü’yü terk etmiştir. 31 Ekim 1997’de Keleki’den Bakü’ye tekrar dönen Ebulfez Elçibey, Azerbaycan’da demokratik bir siyasi hayat ve Türk dünyasının kardeşliği için mücadelesine devam etmiştir.

Türkiye sevdalısı Elçibey’in son dönemini Doç. Dr. Hanım Halilova şu şekilde anlatmaktadır:

2000 yılının Ocak ayında Elçibey beni arayarak hastalığının ciddileştiğini ve Türkiye’de  doktor muayenesinden geçmek istediğini söyledi. Yalnız Türkiye’ ye hasta olarak değil, Mart ayında TÜDEV tarafından yapılacak olan Kurultay’a davetli olarak gelmek istedi. TÜDEV önce Elçibey’i davet edeceklerini söyledi, sonra izin verilmediğini açıkladı. Bu nedenle Elçibey üç ay zaman kaybetti. Elçibey’ in durumu hergün kötüye gitmekteydi. Ben milletvekili Mehmet Ceylan’a durumu anlattıktan sonra, o önemli yerlerle görüşerek durumu çözmeye çalışacağını söyledi. M.Ceylan’la iki gün sonra görüştüğümde Türkiye devletinin Elçibey’ e destek vereceğini ve üç gün sonra özel uçakla Ankara’ ya getireceğini söyledi. Üç gün sonra M. Ceylan’ la birlikte milletvekili A. Yılmaz ve Azerbaycan havaalanında onlara destek olmak için gelen kızım Gönül Hanım özel uçakla Bakü’ ye gidip Elçibey’i Ankara’ya getirerek Ankara Hastanesine yatırdılar. Ankara Hastanesi’nde Elçibey’i muayene eden doktorlar kanserin ilerlemiş olduğunu söylediler. Ameliyattan imtina eden Elçibey, Türkiye devletine deprem bölgesine götürmelerini ve ABD’ de Türk yürüyüşüne katılmak isteğini iletti. Elçibey’i deprem bölgesine ve ABD’deki Türk yürüyüşüne götürdük. Elçibey Ankara’ da bulunduğu zaman ilk olarak Türk Ocakları Kurultayına davet edildi ve bir konuşma yaptı. Her zaman Türk dünyasına sahip çıkan, geçmişini unutmayan, vefalı Türk Ocakları  Başkanı N. Gürgür  Elçibey’e “Türk Dünyasına Hizmet” plaketi sundu. Temmuz ayında Azerbaycan’ dan beni Novella aradı ve Elçibey’ in durumunun ciddi olduğunu söyledi. Azerbaycan’a gittiğimde Elçibey’ in durumunun çok ağır olduğunu gördüm. Hemen Türkiye’ yi arayarak Ankara Hastanesi’ nde Elçibey’ i tedavi eden G. Çankon’ un Azerbaycan’ a gelmesini rica ettim. Uçak korkusu olan ve hiç uçağa binmeyen G. Çankon hemen uçakla Azerbaycan’a geldi ve Elçibey’ i Ankara’ya götürdü. Birkaç gün sonra Elçibey’ in koruması Ali Bey Ankara’ dan beni arayarak Elçibey’ in durumunun ağır olduğunu ve benim hemen oraya gelmemi söyledi. Ben hemen Ankara’ya gittim. Hastanede Elçibey’in gözlerinde ölümün gölgesini gördüm. Elçibey ölürse Ankara Hastanesinde değil Atatürk’ün kurduğu GATA’ da dünyasını değişmeliydi. Bu nedenle Genel Kurmay İkinci Başkanı E.Başaran’ı arayarak Elçibey’ in durumu çok ağır olduğunu ve mutlaka GATA’ ya götürülmesini söyledim. Paşa hazretleri nezaketle Ankara Hastanesinden Elçibey’ in durumu hakkında hergün rapor aldığını söyledi. Ben; Elçibey Türkiye’ ye geldiğinde toprağı öptüğünü ve havaalanından hemen Atatürk’ ün mezarına giderek anıt defterine yürekten gelen sözleri yazdıktan sonra “Sizin Askeriniz Elçibey” imzasını attığını söyledim. Bugün Atatürk’ ün askerine sahip çıkmazsanız yarın M.K. Atatürk’ e sahip olma şansınız azalır dedikten sonra benim sözlerim komutanımızı çok etkilemişti ki iki gün sonra kendisi beni aradı ve Elçibey’i GATA’ya yerleştireceğini söyledi. GATA’da Elçibey’i Genel Kurmay Başkanı Sayın Org.H.Kıvrıkoğlu ziyaret etti. Sayın komutanımı karşıladığımda ona E.Elçibey’e gösterdikleri ilgi için, Azerbaycan halkı adına teşekkürümü bildirdim. Elçibey tıpkı M.E. Resulzade gibi gözlerini Ankara’da ebediyen kapattı. Elçibey’i Azerbaycan’da toprağa versek de ruhu M.K. Atatürk’ ün ruhu ile birlikte çok sevdiği Türkiye’mizin semalarındadır.