KKTC’nin kurucusu, Cumhurbaşkanı, hukukçu (D:. 27 Ocak 1924, Baf (Papjos) / Kıbrıs – Ö. 14 Ocak 2012, Lefkoşa / Kıbrıs). Tam adı Rauf Raif Denktaş olup, babası Kıbrıs’ın ünlü yargıçlarından Raif Bey’dir. Tahsil hayatı sonrasında ada ya dönerek, Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu başkanlığına seçildi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makarios ve Yunanlı gerilla harbi uzmanı Albay Grivas, 1952’de EOKA adlı bir teşkilat kurmuşlardı. Denktaş da, EOKA karşısında Türk toplumunu politik, ekonomik ve toplumsal alanlarda örgütledi ve arkadaşları ile Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)’nı kurdu.
1959’a kadar İngiliz egemenliğinde kalan Kıbrıs, bu tarihte imzalanan Zürih ve Londra anlaşmalarıyla bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti oldu. Denktaş’ın, Zürih Anlaşması’na Kıbrıs Türklerinin hak ve statüsünü belirleyen maddelerin girmesinde, Türkiye’nin garantisinin Kıbrıs Türk Alayı ile perçinlenmesinde etkili çalışmaları oldu. Bu iki anlaşmaya göre Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Rum, Cumhurbaşkanı yardımcısı Türk, hükümetteki bakanların da yedisi Rum, üçü Türk olacaktı. Ancak bu plan uzun süre yürümedi.
Denktaş, 1960’ta Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı ile İcra Komitesi Başkanlığına seçildi. Bu arada Halkın Sesi gazetesinin İngilizce basımının hazırlanmasında görev aldı. 1960 yılında Türk Cemaat Meclisi başkanlığı ile İcra Komitesi başkanlığına seçilmesinden sonra Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonundaki görevinden istifa etti. 1960-63 yılları arasında TMT adına Nacak gazetelerini çıkardı. Bir ara Kıbrıs Türk toplumu lehine gizli çalışmalar yaptığı gerekçesiyle Rum yönetimi tarafından istenmeyen kişi ilan edilerek Kıbrıs dışına çıkarıldı.
Kıbrıs’ta 4 Aralık 1963’te Lefkoşa’daki EOKA eylemcisi Markos Dragos’un heykeli bombalandı. EOKA, bombayı Türklerin koyduğunu ileri sürdü ve bunun ardından iki Türk öldürüldü. Artık ok yaydan çıkmıştı. 24-25 Aralık tarihlerinde Ada’daki Türk alayı doktorlarından Binbaşı Nihat İlhan’ın evi basılarak eşi ve üç oğlu öldürüldü. Ertesi gün Türk uçakları Kıbrıs üzerinde uçmaya başladı.
Rauf Denktaş, bu gelişmeler üzerine, 1964 Ocak ayında Londra’da düzenlenen “Beşli Konferans”a katıldı ve Kıbrıs Türklerinin haklı davasını savundu. 1964’te, Türk toplumu adına Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne seslendi. Bu tarihten sonra, Makarios yönetimi onu ‘istenmeyen adam’ ilan etti, Ada’ya döndüğü takdirde tutuklanması kararını çıkardı. Denktaş bir süre Türkiye’de kaldıktan sonra, 1964’te gizlice Erenköy’e çıktı ve burada yapılan savaşlara katıldı. 1967’de ise yeniden gizlice adaya girerken Rumlar tarafından yakalanarak tutuklandı. Yapılan girişimler sonucunda Türkiye’ye iade edilmesi sağlandı. 1968’de Ada’ya dönerek Cemaat Meclisi Başkanı ve Türk Yönetimi Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. Haziran 1968’den itibaren Türk toplumu adına Rumlarla ikili görüşmeleri aralıklı olarak altı yıl sürdürdü.
16 Şubat 1973’te Kıbrıs Türk Toplumu tarafından yeniden başkan seçildi. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı olarak göreve başladı. 5 Temmuz 1974’te Kıbrıs’ta bir hükümet darbesi yapıldı. Albay Sampson’un başında olduğu darbenin ardından Türklere karşı büyük bir etnik kıyım hareketine girişildi. Rauf Denktaş, Bayrak Radyosu aracılığı ile Türkiye’den yardım istedi. Bunun üzerine, CHP-MSP koalisyon hükümeti lideri Başbakan Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a ‘Barış Harekâtı’nın başladığını dünyaya duyurdu. Denktaş, 1974 Türk Barış Harekâtı sonunda, Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin kurulduğunun ilan edilmesinden sonra Devlet ve Meclis Başkanı görevlerini üstlendi.
Denktaş, 1975’te Rum yönetimi Cumhurbaşkanı Kleridis’le yaptığı anlaşma ile on bir yıl Rum zulmünde yaşayan 65 bin Kıbrıslı Türk’ün Kuzey Kıbrıs’a, Kuzey’deki Rumların da Güney Kıbrıs’a nakillerini sağladı. 1976’da yapılan ilk genel seçimlerde Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanlığı’na seçildi. Ulusal Birlik Partisi’ni kurdu, ama anayasa gereği olarak başkanlıktan istifa etti. 1981’de ikinci kez Devlet Başkanlığı’na seçildi. 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’ni ve bu yeni cumhuriyetin Kurucu Meclisi’ni kurdu. Toplumlararası ve uluslararası görüşmelerde KKTC’ni temsil etti. Türkiye’nin garantisini ve Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini belirleme hakkını kararlılıkla savundu. En son 1992’de New York’ta, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin de bulunduğu toplumlararası görüşmelere katıldı. BM Güvenlik Konseyi’nde tüm siyasi baskı ve saldırılara göğüs gererek halkının haklarını savundu. 1985, 1990, 1995 ve 2000 yıllarında yeniden cumhurbaşkanlığına seçildi. Devlet başkanlığı görevi 2005 yılı seçimlerine kadar sürdürdü.
Rauf Denktaş, 14 Ocak 2012’de Lefkoşa’da vefat etti. Ölümü üzerine Türkiye’de ve KKTC’de ulusal yas ilan edildi. Ailesinin isteği doğrultusunda, 17 Ocak Salı günü düzenlenen törenle, Lefkoşa'da Türk Mukavemet Teşkilatı Anıtı'nın bulunduğu Cumhuriyet Parkı'na defnedildi. Denktaş'ın vefatı KKTC'de yayınlanan gazetelerde "Atamızı kaybettik", "Bir tarih göçtü", "Denktaş'ın vedası" gibi manşetlerle duyuruldu.