Ege Demokratlar Federasyonu Başkanı İbrahim Afatoğlu'nun Basın Bildirisi

Denizli’de Ege Demokratlar Federasyonu Genel Başkanı İbrahim Afatoğlu, son yıllarda yaşanan tutuklama ve gözaltılar la ilgili olarak açıklama yaptı. Genel Başkan Afatoğlu, ‘Yaşanan olaylar demokratik, hukuk devleti olma yolunda ilerleyen Türkiye Cumhuriyeti’nde geriye gidiş işaretleri taşımaktadır’ dedi.

Denizli’de Ege Demokratlar Federasyonu Genel Başkanı İbrahim Afatoğlu, son yıllarda siyasi parti liderleri, siyasetçiler, gazeteciler ve fikrini açıklayan vatandaşlarla ilgili olarak yaşanan gözaltı ve tutuklama olaylarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Genel Başkan Afatoğlu, açıklamasında “Demokratik Devlet” bir yönetim biçimidir.  İnsanlık tarih içinde devletler Firavunluk, Nemrutluk, imparatorluk, krallık, tiranlık ve diktatörlüklerle yönetilmiş; bu tekamül içerisinde en son olarak gelişme, yenileşme, üretim, tüketim, ilerleme kalkınma ve insan onur ve gururuna en çok yakışan “demokratik, laik sosyal hukuk devleti” biçiminde karar kılınmıştır. Zaten Anayasamızın 2. maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, … demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.” denmektedir. Demokratik devlet sisteminde çoğunluğun değil çoğulculuğun ve hukukun hakim olduğu bir yönetim sistemidir. Siyasi parti genel başkanlarının ülkenin sorunları hakkında düşüncelerini açıklaması, sivil toplum örgütlerinin amaçları doğrultusunda görüşlerini bildirmesi, basın kuruluşlarının ülkede olan bitenler hakkında halka bilgi vermesi, Anayasamızdaki bazı istisna maddelere bağlı kalmak şartıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir hatta görevidir’ dedi.

Türkiye geriye gider

Yaşanan gözaltılar ve tutuklamaların sadece ülkeyi geriye götüreceğine dikkat çeken Afatoğlu, ‘Ülkenin sorunları ve çözüm yolları hakkında görüş bildiren siyasi parti genel başkanları ve siyasetçiler; ülkede olup bitenleri halka bilgilendirmekle ilgili görevlerini yapan basın mensupları; ülke ekonomisinin sorunları ve çözüm önerileri hakkında düşüncelerini ifade eden meslek kuruluşları; münferit fikir ve tecrübelerini söyleyen Türk vatandaşları hakkında soruşturma ve tutuklama olaylarında artış görülmektedir. Bu da kanaatimize göre demokratik, hukuk devleti olma yolunda ilerleyen Türkiye Cumhuriyeti’nde geriye gidiş işaretleri taşımaktadır. Bir ülkenin vatandaşları kendilerini ne kadar özgür hissederlerse, o kadar üretici olacaklardır. Aksi takdirde bilim, sanat, üretim yapılamaz hale gelir. Hukukun ve demokrasinin olmadığı bir ülkeye turist gelmez, sermaye gelmez, yatırım yapılmaz ve insanlar gelecek endişesi duymaya başlar kanaatindeyiz. Misyonumuzun gereği olarak “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” ilkelerine karşı atılacak geri adımların karşısında olduğumuzu; bu ilkelerin ışığında daha demokratik, daha adil bir ülkeyi inşa edilmesi konusunda bütün kurum ve kuruluşların üstlerine düşen görevleri yerine getirmelerinin vatan borcu olduğunu ifade ediyorum; demokrat, laik, adaletli, onurlu, bağımsız, bağlantısız, üretken, adil paylaşımcı, her alanda güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti olma yolunda herkesin azami gayret göstermesini temenni ediyorum’ ifadelerine yer verdi.