Birkaç gün önce 3 Aralık Dünya Engelliler günüydü. Engelliler günü nedir?
Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin yaşam kalitesini artırmak için toplumda erişilebilirlik, fırsat eşitliği ve sosyal katılım gibi alanlarda yapılacak iyileştirmeler, birlikte atılan adımların önemli bir parçasıdır. Birleşmiş Milletler tarafından 3 Aralık 1992 tarihi Dünya Engelliler Günü olarak ilan edilmiştir.
Yasayan Her insan ve hayvan sağlıklı olsa da her an bir engelli adayıdır. Bunu asla unutmamak gerekir. Dünyadan ve Türkiye'den iki örnek verelim.
"Hintli milyarder Ratanji Tata'ya radyo sunucusu tarafından bir telefon görüşmesinde sorulduğunda:
"Efendim, hayatta en mutlu olduğunuz anı ne olarak hatırlıyorsunuz?"
Ratanji Tata dedi ki:
"Hayatta mutluluğun dört aşamasından geçtim ve sonunda gerçek mutluluğun anlamını anladım.
İlk aşama zenginlik ve kaynak biriktirmekti.
Ama bu aşamada istediğim mutluluğu elde edemedim.
Ardından değerli eşyaların toplanması olan ikinci aşaması geldi.
Ama bunun etkisinin de geçici olduğunu ve değerli şeylerin parıltısının uzun sürmediğini fark ettim.
Ardından büyük bir proje alma olan üçüncü aşaması geldi. O zaman Hindistan ve Afrika'daki dizel yataklarının %95'ine sahiptim.
Ayrıca Hindistan ve Asya'daki en büyük çelik fabrikasının sahibiydim.
Ama burada da hayal ettiğim mutluluğu elde edemedim.
Dördüncü adım, bir arkadaşımın benden bazı engelli çocuklar için tekerlekli sandalye almamı istemesiydi.
Yaklaşık 200 çocuk.
Arkadaşımın tavsiyesiyle hemen tekerlekli sandalyeleri aldım.
Ama arkadaşım onunla gitmem ve tekerlekli sandalyeleri çocuklara vermem konusunda ısrar etti. Bende hazırlanıp onunla gittim.
Orada bu çocuklara tekerlekli sandalyeleri kendi ellerimle verdim. Bu çocukların yüzlerinde garip bir mutluluk parıltısı gördüm. Hepsini tekerlekli sandalyede otururken, dolaşırken ve eğlenirken gördüm.
Kazanan bir hediyeyi paylaştıkları bir piknik yerine ulaşmış gibiydiler.
Gerçek mutluluğu içimde hissettim.
Ayrılmaya karar verdiğimde çocuklardan biri bacağımdan tuttu.
Bacaklarımı yavaşça kurtarmaya çalıştım ama çocuk yüzüme baktı ve bacaklarımı sıkıca tuttu. Eğilip çocuğa sordum: Başka bir şeye ihtiyacın var mı?
Bu çocuğun verdiği cevap beni sadece şok etmekle kalmadı, hayata bakışımı da tamamen değiştirdi.
Bu çocuk dedi ki:
"Yüzünü hatırlamak istiyorum ki cennette buluştuğumda seni tanıyıp bir kez daha teşekkür edebileyim!.."
SAKIP SABANCI OĞLU İÇİN NE DEMİŞTİ?
Bir söyleşisinde,
YÜREĞİMDEKİ ATEŞ" DEMİŞTİ
Sakıp Sabancı, yıllar önce katıldığı bir programda oğlu Metin Sabancı hakkında, "Mal, mülk para bir yana. Ona ayakkabı giydiremedim ya, yüreğimde ateştir" ifadelerini kullanmıştı.
METİN SABANCI KİMDİR?
Metin Sabancı, 1970 yılında Sakıp Sabancı ve Türkan Sabancı çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. "Araba fabrikalarına sahibiyim ama oğlum bunlardan birini dahi alıp kullanamıyor" diye konuşan Sakıp Sabancı'nın bahsi geçen oğludur. Bugün 54 yaşındadır.
HASTALIĞI NE?
Metin Sabancı spastik felç hastasıdır. Ablası Dilek Sabancı, babasının hayır işleri hakkında, "Babam olmasaydı Türkiye'nin ilk bilinçli spastik çocuklar rehabilitasyon merkezi, ardından kemik hastanesi de açılmayacaktı. Ben ve kardeşimin durumları sayesinde şimdi birçok çocuk ameliyat olabiliyor. Bazen, 'Her şeyin bir nedeni var' diye düşünüyorum. Ama siz yine de sadece bu açıdan almayın. Mesela bizim ailenin kurduğu körler okulu da var, ama ailede hiç kör yok!" şeklinde konuşmuştu.
İsmet Koyuncu